Gökçe Gökçen, Bakan Bak’a: “Başka gençlerin intihar etmesini, yapayalnız kalmalarını önlemek için bir araya gelen gençlere daha ne kadar destek vereceğiz…
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, TBMM Plan ve Bütçe Gençlik ve Kalkınma Komisyonu’nda konuştu Spor Bakan Osman Aşkın, KYK yurtlarındaki şartlara ilişkin Bak’a, “Yurtlardan kimi atacaksınız, kimin kredisini, bursunu keseceksiniz Sayın Bakan? Gençlerin bir araya gelmesine ne kadar engel olacaksınız ki başka gençler de bulaşsın” diye sordu. intihar etmeyin ve diğer gençler kendilerini yalnız hissetmesin Sayın Bakanım? Size kaç kez sorabiliriz?” “Öğrencilerle ilgili bu süreçleri, kaç öğrencinin yurtlardan atıldığını, nedenini, kaç kişinin dava açtığını, nasıl sonuçlandığını sorduk. Sizin anayasal sorumluluğunuz bu soruların cevabını vermektir. Cevap bile vermediniz Sayın Bakan. Bakanım” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi sırasında KYK yurtlarındaki koşullara ilişkin açıklamalarda bulundu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’a da konuyla ilgili sorular soran Gökçen, şu açıklamalarda bulundu:
“Sayın Bakan, bu sabahki sunumunuzda gençlik merkezleri kurduğunuzu, dünyada büyük başarılara imza atan sporcularımızla gurur duyduğunuzu, KYK’larda asansör bakımlarını yaptırdığınızı, gerisini kendinize bıraktığınızı anlatmıştınız. yargı.
“ÖĞRENCİLER KENDİLERİNİ DEFALARCA UYARIYORDU VE BİR GENÇ GÖRÜNÜMDE HAYATINI KAYBETTİ”
Sayın Bakanım, yurdunuzda, öğrencilerin defalarca bozuk olduğundan şikayet ettiği asansörde, kontrolünü özelleştirdiğiniz asansörde genç bir üniversite öğrencisi hayatını kaybetti. Arkadaşları için ağlayan ve kendi hayatlarından endişe eden öğrencilere, ‘Asansörün düşeceğini düşünüyorsanız binmeyin’ diye bağırıldı. Burada Zeren Ertaş’ın babasının sözlerini kullanıp bize ‘siyasi çıkar peşinde olmayın’ diyorsunuz. Burada Zeren Ertaş’ın babasının bir sözünü daha hatırlatıyorum: Acılı baba, ‘Kızımı devlete emanet ettim ama devlet 25 gün kızıma bakamadı!’ diyor. Öğrenciler defalarca uyardı, bir genç hayatını kaybetti, öğrencileri dinlemeyen oldu, tüm KYK’lerde açıkça konuşan öğrencilere disiplin cezası verildi, üniversitede sorunlarını dile getiren öğrencilerin burs ve kredileri kesildi, genç öğrenciler defalarca uyarıldı. “Katil KYK” yazan kişiler yurtlarından alınarak gözaltına alındı. Alındı, bize ‘siyaset yapmayın’ diyorsunuz. İşte tam da bu yüzden Zeren Ertaş’ın kayıp görünen hayatı siyaset meselesidir.
“YURTLARDAN KİMLERİ TESPİT EDECEKSİNİZ, KİMİN KREDİSİ VE BURSUNU KESECEKSİNİZ?”
Dünyayı saran bir salgın var, ülkemizi acıya boğan bir deprem var, acı hepimizin acısı ama nedense ilk fatura bu acılı gençlere ve onların eğitimine düşüyor. bu zorluklara maruz kalan, kendilerini bu hastalıklara karşı korumaya çalışan ve ailelerini kaybeden insanlardır. Gençlerin ‘provokatörlerden’ korunması gerektiğini söylediniz. Karanlık tuzaklardan bahsediyorsunuz. Hala sosyal medyada sözde provokasyon amaçlı paylaşımlardan bahsediyorsunuz. Soruyorum Sayın Bakanım, bu provokatif paylaşımlardan ne anlıyorsunuz? Hangi yazı için nasıl bir işlem yapacaksınız? Kimleri yurtlardan atacaksınız, kimin kredisini, bursunu keseceksiniz Sayın Bakan? Diğer gençlerin intihar etmemesi, diğer gençlerin kendilerini yalnız hissetmemeleri için gençlerin bir araya gelmesine ne kadar engel olacaksınız Sayın Bakan? Gelecek raporda kaç öğrencinin bu işlemlere tabi tutulduğunu, kaç öğrencinin yurtlardan neden atıldığını, kaç kişinin dava açtığını ve bunun nasıl sonuçlandığını sorduğumuz belirtiliyor. Bu sorulara cevap vermek sizin anayasal görevinizdir. Cevap bile vermediniz Sayın Bakan. Sayın Bakan, gençlerin uyarılarını, solucan, küf ve böceklerle kirlenmiş yiyecekleri, kapasitelerinin çok üzerinde dolan yurtları, yurtlarda taciz olaylarını, kız öğrenciler için geçerli olan ama kız öğrenciler için geçerli olmayan check-in saatlerinin uygulanmasını ne zaman göreceksiniz? erkek öğrencilere, taciz ve tehditlerden koruyamadığınız kız öğrencilere?
Gurur duyduğunuz sporcuları cinsel yönelimleri ve yaşam tarzları nedeniyle kimin linç ettiğini biliyoruz. Bu insanların sizin sayenizde değil, size rağmen bu başarıları elde ettiğini ne zaman kabul edeceksiniz Sayın Bakanım?
“SİZE TEŞEKKÜR EDERİM, SİZE RAĞMEN N “DİRENÇLİ ÖĞRENCİLER HAKLARINI ALABİLİR”
Sayın Bakan, gençlerin inançlarına, yaşam tarzlarına, kariyer tercihlerine, hatta arkadaş tercihlerine bile müdahale edildiği cemaat ve mezheplerin kaçak yerleşimlerinde yaşadığı krizi ne zaman göreceksiniz? Bu yurt ve yurtları ne zaman kontrol edip, ihmalleriniz sonucunda arkadaşlarını kaybeden gençlere provokatörlük yapmaktan vazgeçeceksiniz Sayın Bakan? Biz işletmelerin değil öğrencilerin yanındayız diyorsunuz. Bugün yenilenen tüm yurtlarda, öğrencilerin organize olması, konuşması, sorunları gündeme getirmesi ve tüm bunları soruşturma tehdidi altında cesurca yapması nedeniyle yeniden dekore ediliyor. Bir sorunu görüp tanımladığınız için değil. Sizin sayenizde değil, size rağmen direnen öğrenciler haklarını alabiliyor. Halen susturulan, canından, güvenliğinden, geleceğinden endişe duyan yüzbinlerce genç var.
Tekrar ediyorum, sorularımıza cevap bekliyoruz. Yurttan kaç öğrenciyi uzaklaştırdınız? Kaç öğrencinize kredi ve burs kesme sürecini uyguladınız? Bu yaptırımların nedenleri nelerdir? Asansörlere QR kod koymak dışında gerçek bir aksiyona ne zaman geçeceksiniz? Ne zaman öğrencilere saygı duymaya ve onları dinlemeye başlayacaksınız?”